Kozalak markasının kurucusu Yeşim Minnetoğlu ile markanın hikayesi hakkında bir röportaj gerçekleştirdim. Röportajım bugün blogumda.😊
AC: Sizi tanıyabilir miyiz?
YM: Uzun yıllar çeşitli sivil toplum örgütlerinde ve sonrasında da PR (halkla ilişkiler) ajanslarında görev aldım. Üretmeyi, yeni bir şeyler yaratmayı ve takıları da hep çok sevdim. Henüz orta okuldayken kendi takılarımı yapıp taktığım, hediye ettiğim bir dönemim var. İş yoğunluğundan uzunca bir süre ara vermiştim. Profesyonel olarak çalıştığım dönemde, yeniden bir şeyler yaratma isteğim içimde canlanınca polimer kille buluştum. Bir atölyede çeşitli teknikleri öğrendikten sonra beni mutlu eden bu üretim sürecini markalaştırmaya karar verdim. Böylece, Ocak 2024 itibarıyla markayı resmen hayata geçirdim. Şimdi çocukluk döneminde başlayan bu hikayeyi hayatın her anında yanımızda taşıyacak aksesuarlara aktarmanın mutluluğunu yaşıyorum.
AC: Kozalak markasının kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz?
YM: Hem üretmenin hem de takıların kendimizi ifade şeklimizin bir parçası olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla Kozalak markasının, üretme, paylaşma ve insanların kendilerini ifade etmelerine yol açma isteğimle doğduğunu söyleyebilirim. Polimer kille tanışıp bu malzeme ile çalışmaya başlayınca da Kozalak by yeşim minn’in çıkışı, polimer kil küpelerle oldu.
Marka adının da tatlı bir hikayesi var. Şu anda 5,5 yaşında olan bir oğlum var. Her yaş gününde, doğum günü pastasını üflerken “kozalak” diliyor. Bu nedenle markanın adı Kozalak:) Kozalak’ın doğada uzun süre kalması, her bir tanesi ile yeni bir ağacı üretmesi, kısacası üretkenliği, marka adını kesinleştirdi. Yine pek çok mitoloji ve inanışta kozalak, bereketin ve şansın simgesi. Küpelerimin, takan herkese şans ve mutluluk getirmesini çok istiyorum.
AC: Markanızın çatısı altında hangi ürünleri tüketiciler ile buluşturuyorsunuz? Küpeler dışında başka ürünleri de tüketicilere sunmayı düşünüyor musunuz?
YM: Şu an Kozalak by yeşim minn’de renk renk ve hikayesi olan küpeler var. Çok yakın bir zamanda hayatı kolaylaştıran, yine kullananların kendilerini ifade etmesine olanak sağlayacak çantaları takipçilerimle buluşturmak için çalışıyorum. Şu an hazırlıkların çoğu tamamlandı.
Erkeklerden de bize ürün yok mu soruları geliyor. Onlar için de neler yapabilirim diye arka planda bir çalışma düşünüyorum. Erkek takipçilerimi biraz daha bekleteceğim gibi duruyor:)
AC: Küpelerinizi hangi malzemeleri kullanarak hazırlıyorsunuz?
YM: Küpeler, polimer kil denen bir malzemeden hazırlıyorum. Polimer kil, pek çok yönden hem çalışması hem de kullanması çok keyifli bir malzeme. Öncelikle çok hafif, bu sayede büyük bir küpeyi gün boyunca taksanız bile kulağınızı ağrıtmıyor. Bu konforu, büyük küpe sevenlerin kalbini çalıyor. Ayrıca denize, suya girseniz bile renginde bir değişiklik olmuyor, dayanıklı bir malzeme. Bu da uzun süre kullanım imkânı sunuyor.
Polimer killerde çok fazla renk alternatifi var. Farklı killeri karıştırarak yeni renkler oluşturmak veya birbirleri içerisinde desen yapmak mümkün. Bu da sonsuz ve eşsiz çeşit küpe demek. Benim en çok heyecanlandığım konu aslında bu sonsuz olasılıkta kendi tasarımlarımı ortaya çıkarmak.
AC: Bir küpe setini kaç günde sahiplerine ulaştırıyorsunuz?
YM: Eğer stoklu bir küpe seçtilerse aynı gün veya ertesi gün kendilerine ulaştırabiliyorum. Stoksuz küpeler için durum biraz değişken çünkü her küpenin yapım aşaması farklılaşabiliyor. Örneğin el boyaması olan küpeler var, bazı küpelere epoksi uygulaması yapıyorum… Bu durumda süreç bir haftayı geçebiliyor.
AC: Ürünlerinizi tercih eden hedef kitle grubunuz kimlerden oluşuyor?
YM: Hedef kitlem, her yaştan kadınlardan oluşuyor. Küpelerimi alanlarla mesajlaştığımda hepsinin kendini özgürce ifade eden, cesur, renkleri hayatında tutmayı seven kadınlardan olduğunu görüyorum. İş hayatında, özel farkındalık çalışmalarında küpelerimi taktıklarına ve çok mutlu olduklarına dair geri bildirimler alıyorum. En güzeli de bir kez küpe alanların dönüp dönüp yeniden farklı modelleri sipariş vermeleri:)
AC: Ürünlerinizin fiyat aralığından bahsedebilir misiniz?
YM: Kozalak by yeşim minn’deki bütün ürünler el yapımı. Hepsinin tasarım, üretim ve satışa hazırlık gibi uzun aşamaları var. Küpenin geçirdiği işleme göre fiyatlar farklılaşıyor. Şu an, 180 TL’den 500TL’ye kadar bir fiyat bandından söz edebilirim. Malzeme ve enflasyona göre maalesef markamın sunduğu fiyatlarda farklılaşma yapmak durumunda kalıyorum. Yine de renkler herkese ulaşsın diye fiyatları makul seviyelerde tutmaya özen gösteriyorum 🙂
AC: Ürünlerinizin farklılaşması için nelere dikkat ediyorsunuz?
YM: Giydiğimiz her kıyafet, kullandığımız her aksesuar aslında bizi anlatıyor. Nasıl görünmek istiyoruz, nasıl bir mesaj vermek istiyoruz. Zamanla bir tarzımız oluşuyor. Küpe ise çok özel bir aksesuar çünkü, biriyle konuştuğunuzda, yüzüne baktığınızda sürekli görüş alanında duruyor. Bu nedenle her bir küpe koleksiyonunun, yaratım aşamasında bana hissettirdiği bir hikayesi de var. Hedef kitlem, küpeleri alırken aslında kendileri ile özdeşleşen bir hikayeyi de alıyor. Bu da benim küpelerimin en çok farklılaştığı alan.
Örneğin Kabile Serisi’nde herkesin kendini iyi hissettiği bir grup insan olduğuna inanarak hazırladım. Kimlerin yanında iyiysek, olabildiğince kendimizsek onlar bizim kabilemiz. Düşünsenize zor bir günün sizi beklediğinizi biliyorsunuz, kulağınızda bir kabileye ait olduğunuz her koşulda sevildiğinizi size hatırlatan bir küpe var. Koruyucu kalkan gibi…. Bu hikaye ve hissiyat, bir küpenin sadece bir aksesuardan daha fazlası olduğunu hissettiriyor ve bir şekilde bize iyi geliyor. Ben de bu serinin küpelerini sıklıkla takıyorum:)
AC: Markanız ile ilgili önümüzdeki dönemdeki hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
YM: Kozalak by yeşim minn, yolun çok başında. Küpeler ve plan çerçevesinde ilerleyen çantalarla, başta kadınlarla buluşmak konusunda çok hevesli. Yeni koleksiyonlar, daha çok renk ve çeşit için sürekli gelişim ve araştırma halindeyim. Gördüğüm her şeyi ilham olarak alıp cebime koyuyorum. Daha çok çeşit ve yeni teknikle yapılmış küpeler her zaman gelecek dönem hedefi olacak.
Satış noktalarını geliştirmek de yine bir gelecek dönem hedefi. Şu an Shopier ve Instagram üzerinden hedef kitlemle buluşuyorum. Bir de Yeldeğirmeni’nde bulunan Devridaim Enstitüsü’nde küçük bir standım var. İlerleyen dönemde, özellikle tatil beldelerindeki butik dükkanlarda da ürünlerimi küpe severlerle buluşturmayı hedefliyorum.
Erkek takipçilerden gelen isteklerse en büyük challenge’m. Kadın odaklı olarak yola çıktım, ama arka planda hep erkeklere ne gelir diyen sorular dönüyor beynimde. Hep beraber bekliyoruz:)