İstanbul’da Marina Abramovic’in Rüzgârı

https://aybencumali.com/wp-content/uploads/2020/02/20200208_165740-1280x1707.jpg

İstanbul’da Marina Abramovic’in Rüzgârı

Performans sanatının öncülerinden Marina Abramovic’in Türkiye’deki ilk büyük ölçekli retrospektifini içeren sergi 26 Nisan 2020 tarihine kadar görülebilir. SSM ve Marina Abramovic Institute (MAI) işbirliğiyle gerçekleştirilen sergi, sanatçının performanslarının video ve fotoğraf dokümantasyonunun yanı sıra, açık çağrıya cevap veren ve projeye davet edilen sanatçılarla MAI ortaklığında geliştirilen canlı performanslar ve “Abramovic Metodu”na adanan bir bölümden oluşuyor. Akış / Flux sergisiyle bağlantılı olarak Akbank Sanat ise, performans sanatının tarihinden yola çıkarak bugününü şekillendiren mirasın keşfedilmesine olanak sağlamak amacıyla, Marina Abramovic’in işlerinin tarihsel bir bağlam içinde ele alındığı belgesellerin gösteriminin yanı sıra performans alanında örneklerin sunulduğu bir video galeriye ev sahipliği yapıyor.

Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirilen sergi üç bölüme ayrılıyor. İlk bölümde MARİNA Abramovic’in yaklaşık elli senelik kariyeri boyunca ürettiği ikonik performanslar, özel koleksiyonlar ve kurumlardan ödünç alınan eser ve dokümantasyonlarla temsil ediliyor. Akış /Flux, 1970’lerden itibaren yaygınlık kazanan bir sanat biçimi olan; objesiz, geçici ve ana bağlı sosyal bir süreç olarak bugün çok disiplinli bir biçimde yapılan performans sanatının Türkiye’deki sanatseverler tarafından daha yakından tanınmasını ve tecrübe edilmesini amaçlıyor.

Serginin ikinci bölümünde, Ağustos 2019’da her tür performansla uğraşan sanatçılara yönelik yapılan açık çağrıya proje teklifleriyle cevap veren ve projeye davet sanatçıların performansları üç aya yayılan farklı zamanlarda sunuluyor. Müzenin ziyarete açık olduğu her gün, 12.00- 20.00 saatleri arasında, günde aralıksız 8 saat olmak üzere, uzun süreli performanslar canlı olarak gerçekleştiriliyor.

Akış/ Flux, Abramovic’in halka yönelik olarak gerçekleştirdiği egzersizler doğrultusunda, ziyaretçilerin bizzat katılımıyla farklı tecrübeler yaşayacağı “Abramovic Metodu”na ayrılan bölümle son buluyor. Sanatçının seneler süren araştırmalar sonucunda geliştirildiği ve “başyapıtım” diye nitelendirdiği “Abramovic Metodu”nun deneyimleyeceği bölümde, ziyaretçiler merkezi bir rol oynuyor.

Sergi de “Abramovic Metodu”nu Deneyimleyebilirsiniz…

Deneyim bölümünde kapıda telefonunuzu size ait bir dolaba kilitliyorsunuz. Herkese dışarının sesini kesen bir kulaklık veriyorlar. İçeriye girdiğinizde kapının karşısında uzun bir masada insanlar oturuyor. Önlerinde beyaz kağıdın üzerinde bir öbek pirinç bir öbek mercimek duruyor. Masanın ortasında sayın yazıyor. Pirinçleri ve mercimek tanelerinin saymaya başlıyorsunuz. İstediğiniz zaman masadan kalkabiliyorsunuz.

Diğer tarafta duvara dikdörtgen şeklinde kırmızı, sarı, mavi gibi renklerde kartonlar yapıştırılmış. Her bir renkteki kartonun karşısına bir sandalye konmuş. Sandalyeye oturup karşısındaki kartona odaklanıyorsunuz. Gene aynı şekilde istediğiniz zaman sandalyeden kalkıyorsunuz.  Bir bölümde de sandalyeleri karşılıklı konulmuş. Oturduğunuz sandalyenin karşısında bir başkası oturuyor. Gene sandalyeye oturup karşınızda oturan kişinin gözlerine bakarak odaklanıyorsunuz. Tabii bunları yaparken içeride en az 20- 25 kişi bulunuyor. Aralarda da serginin görevlileri geziyor. Bir bölümde de 5 -6 tane sedye konmuş. Sedyenin üzerinde pike ve yastık var. Herkes sırayla yatıyor ve gözlerini kapatıyor, gevşiyor. Bunları yaparken dışarıdan hiçbir sesi duymuyorsunuz. İstediğiniz zaman kalkabiliyorsunuz. Vaktin nasıl geçtiğinizi anlamıyorsunuz. Pazar gününüzü güzel değerlendirmek isterseniz şiddetle öneririm.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

© Ayben Cumalı 2020 - Tüm Hakları Saklıdır.