Kalıntıların Şifası Sergisi Zeyrek Çinli Hamam’da…

https://aybencumali.com/wp-content/uploads/2023/11/20231104_145316-1280x1707.jpg

Zeyrek Çinli Hamam, Kuruluşunda yaklaşık 500 yıl sonra asıl işlevine yeniden kavuşmaya hazırlanırken, hamamın iç mekanları ve Bizans sarnıçlarını kapsayan bir güncel sanat sergisine ilk ve son defa ev sahipliği yapıyor.

Küratörlüğünü Anlam de Coster’in üstlendiği Kalıntıların Şifası (Healing Ruins) sergisi, hamamın özenli bir arkeolojik kazıya dönüşen 13 yıllık restorasyon sürecinden ilham alıyor. Türkiye ve yurtdışından 22 sanatçının yer aldığı ve mekâna özgü yeni yapıtlar da içeren sergi, 30 Kasım 2023 tarihlerine  kadar ziyaret edilebilir.

Healing Ruins, tarihi kalıntıların keşfi ve onarımı sırasında açığa çıkan katmanların, bizi bireysel ve toplumsal düzeyde dönüştürebilme olasılıklarını araştırıyor.

Üçlü anlam taşıması sebebiyle tam çevirisi mümkün olmayan İngilizce sergi başlığı Healing Ruins, kalıntıların (ruins) kendiliğinden şifalı (healing) olmasını vurgulamaktan ziyade, tarihi, toplumsal ve ruhsal harabeleri (ruins) onarma eyleminin (healing) üzerimizdeki iyileştirici etkileri üzerine düşünmeye davet ediyor. İngilizce başlığın ilk bakışta pek akla gelmeyen üçüncü okuması olan “İyileşmek Harap Eder” ise, hamam ritüellerinde olduğu gibi, arınmanın, yaratmanın ve onarımın ancak meşakkatli süreçlerden geçerek mümkün olabileceğini ima ediyor.

Sergiye katılan sanatçılardan Francesco Albano, Adrian Geller, Alice Guittard, Başak Günak, Maryam Hoseini, Ahmet Doğu İpek, Lara Ögel, Zoë Paul, Daniel Silver, Panos Tsagaris, Ezgi Türksoy ve Elif Uras hamamın tarihi, mitolojisi ve mimarisine yanıt veren, mekâna özgü yeni işler üretti. Sergide ayrıca Erol Akyavaş, Mehtap Baydu, Hera Büyüktaşcıyan, Dorothy Cross, Candeğer Furtun, Cecilia Granara, Renée Levi, Maude Maris, Ayça Telgeren ve Marion Verboom’un yapıtları da yer alıyor.

Bireysel ve kolektif bellek kalıntılarını gün yüzüne çıkaran sanatçılar, psikanalizden simyaya uzanan pek çok referansla Çinili Hamam’ı zihinsel kazı alanlarına dönüştürüyorlar. Zaman içerisinde kaybolan ve unutulan efsaneler, fısıltılar, yankılar, şiirler, tenler, ritüeller, çiniler, devşirme malzemeler, mimari öğeler, semboller, sırlar, aşklar, kutlamalar, sohbetler, acılar, umutlar ve hayaletler bu sergide heykeller, resimler, çizimler, fotoğraflar ve yerleştirmelere konu oluyor.

Haftasonu güzel bir program yapmak isteyenler için sergi gitmelerini önerebilirim. 30 Kasım’a kadar sürecek olan sergiyi gezmek için ajandanıza notunuzu alın derim😊

© Ayben Cumalı 2020 - Tüm Hakları Saklıdır.