Galaport’un içinde yeni açılan yerinde İstanbul Modern’e dün gitme fırsatı buldum. İstanbul Modern’in yeni yerinin çok etkileyici olduğunu söyleyebilirim.
İlk önce günümüz sinemasının en özgün yönetmenlerinden biri olan Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Başka Bir Yerde’ sergisini gezdim. Bugüne kadarki çalışmalarından farklı olarak Türkiye’nin yanı sıra, Hindistan, Gürcistan, Çin, Fas, Rusya gibi dünyanın farklı coğrafyalarında çektiği daha önce gösterilmemiş 22 portreden oluşan bir seçkiye ev sahipliği yapıyor.
Karakterlerin yapılı çevre ve içinde yaşadıkları doğa ile kurduğu ilişkiler, özenle kurgulanmış fotoğrafik atmosfer, dramatik ışık kullanımı, renklerin birbirleriyle diyaloğu, abartısız duygular ve sakin yüz ifadeleri sergideki fotoğrafların tipik özellikleri olarak tarif edilebilir.
Yaşamlarımızın coğrafyadan ayrı değerlendirilemeyeceğini akla getiren Ceylan’ın çalışmaları, aynı zamanda bizi birbirimize bağlayan insani deneyimlerin derinliğine de işaret ediyor.
Serginin başlığındaki “başka yer”, sanatçının seyahat ettiği ülkeleri hatırlatırken, filmlerinde sıklıkla karşılaştığımız “başka bir yerde” olmayı arzulayan karakterlerine de gönderme yapıyor. Fotoğrafların kendine özgü biçimsel dili, hayal gücümüzü harekete geçirerek gitmediğimiz ve deneyimlemediğimiz coğrafyalara ve insanlara yakınlık hissetmemizi sağlıyor.
Daha sonra ‘Hep Burdayız’ sergisini gezdim. Hep Buradayız”, İstanbul Modern’in 2016 yılında Türkiye’deki kadın sanatçıların üretimlerini desteklemek, bilinirliğini arttırmak ve müze koleksiyonuna yeni yapıtlar kazandırarak kadın sanatçıların temsillerini güçlendirmek amacıyla kurduğu Kadın Sanatçılar Fonu aracılığıyla koleksiyona dahil edilen yapıtlardan bir seçki sunuyor.
Serginin başlığı, feminist sanat tarihçi Linda Nochlin’in 1971 yılında Artnews dergisinde yayınlanan “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?” başlıklı makalesine atıfta bulunuyor. Coğrafya farketmeksizin tarih boyunca erkeklerle eşit koşullarda eğitim alamayan kadınların sanatçı olarak var olabilmeleri, toplumun kadınlar için öngördüğü rollerden kopmalarını gerektirmiştir.
“Hep Buradayız”, Türkiye’de kayıtlara geçmiş yüzyıllık bir mücadele sonucu kendilerine tanınan siyasal, kültürel ve toplumsal alanları genişleten ve bugüne dair söz söyleyen kadın sanatçıların yapıtlarını bir araya getiriyor.
Kadın Sanatçılar Fonu desteğiyle müze koleksiyonuna dahil edilen sanatçıların yapıtları, “Hep Buradayız” seçkisinin yanı sıra, koleksiyon sergisinde de izlenebiliyor.
Serginin sanatçıları Mehtap Baydu Hera Büyüktaşçıyan İnci Eviner Selma Gürbüz, Nilbar Güreş, Sibel Horada ,Bengü Karaduman ,Zeynep Kayan ,Ayça Telgeren ,Güneş Terkol ,Burcu Yağcıoğlu. Serginin küratörü Öykü Özsoy Sağnak ve Asistan küratör Melodi Gülbaba.
En son ‘Yüzen Adalar’ sergisinde yer alan birbirinden değerli eser arasında keyifli dakikalar geçirdim.
İstanbul Modern’in dokuzuncu koleksiyon sergisi “Yüzen Adalar”, 110 sanatçı ve 2 sanatçı ikilisine ait 280’den fazla yapıtı bir araya getiriyor. Sergi, koleksiyon ve süreli sergi salonlarının yanı sıra müzenin farklı katlarına da yayılıyor.
Koleksiyon sergi salonunda 1945’ten bugüne Türkiye sanat ortamının gelişim ve dönüşümüne odaklanan müze koleksiyonundan kronolojik bir kesit yer alıyor. Süreli sergi salonunda ise ağırlıklı olarak 2000 sonrasına tarihlenen Türkiye ve dünyadan güncel sanat çalışmaları tematik bir yönelimle ele alınıyor.
Sanatçıların özgün, aykırı hayal güçlerine ve etki alanlarına adanmış “Yüzen Adalar”, hem bir yere ait olduklarının altını çiziyor hem de düşünceleri ve üretimleri ile sınır ve coğrafyalar ötesi etkilerine vurgu yapıyor.
Birbirinden güzel eseri gezdikten sonra İstanbul Modern çeşitli ürünlerinin yer aldığı mağazayı gezebilir. Daha sonra restaurant ya da cafesinde dostlarınızla keyifli bir zaman geçirebilirsiniz. İstanbul’da İstanbul Modern gibi değerli sanat merkezlerinin artmasını diliyorum.
